SENİ,,,NASIL,,,SEVDİM,,,BİLİYO
senayin dünyasi
SENİ,,,NASIL,,,SEVDİM,,,BİLİYO
Ben SENİ ÇOK büyük SEVDİM
Sen varsın diye yolumun sonunda aramıza giren hasreti sevdim...Umudum talihlilerimiz yarınlar ve ayrılığın göz yaşlarını sevdim...Sen uzaklardayken aklımda oluşunu , onun azcık rüyalarıma sessizce gelişini sevdim...Sabahlar olmasın diye ruyalarımda , biraz daha kal diye gecelere yalvarmayı sevdim...Seni tekrar görmek umuduyla kokunu duymadan ayakta kalmayı sevdim...Sen benim yaşama nedenim oldun.Ben seni sen olduğun için ve bU aşkı bana doyasıya yaşattığın için sevdim...Ben SENİ ÇOK büyük SEVDİM
EY UZAKTAN BAKTIGIM....
Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de.. Yanında biri mi var, ona bir şey mi söylüyorsun, onunla gülüyor musun. şuan gözlerinemi bakıyordur saçınımı okşuyordur bana güldüğü gibi onada gülüyordur içim yanıyor canım acıyor.Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin baktığın her yer artık güzel, senin konuştuğun her insan, özel oluyor.Sen evine hangi yollardan gidiyorsun. Ardından yürüsem keşke. . Önünden geçtiğin evlere,
gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her gün bindiğin arabana Senin gözünle bakıyorum.gözümü kapatıp hayalimde Sen yokken de o yollardan defalarca geçiyorum. Senin kokun, senin havan, senin auran sinmiş havaya.. Sanki seni soluyorum
Ey uzak uzak baktığım.. göz göze
gelmeden, saçını okşamadan, değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz verdi,fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ve yanındaki kadının yerinde olmak için ömrümü veririm....
AŞK MI? ALIN YAZISI MI?
Sanırım,
İnsanın en büyük imtihanlarından biride,
Alnına eş diye yazılmayanın,
karşısına AŞK diye çıkmasıdır......
SENİ SEVİYORUM!!!!
Senden gitmek zorunda değildim.
Sen gönderdin kelimelerinle..
Bu yüzden ardına kadar açık kapılarım.
Geleceğini biliyorum çıkıp odanın derinliğinden,
yüzünde yüzlerce sitemle.
İçerime girer misin
yoksa kapı önü nöbetine yatırırsın bedenini bilmem ama
''GEL'' bitti dilimde..
Şimdi konuşuyorsam biraz da bundan!
Bir kez olsun sussaydın
daha kalacak çok yerim vardı sende..!!
BENDE SANA AİT NELER VAR BİLİYORMUSUN??
Bende sana ait neler var biliyormusun..?Gurur yok, Onu sana yalvardığım gece kaybettim..
Umut yok ,Seni beklerken tükettim..
Aşk yok, Her gece gözyaşlarımla aktı gitti..
Sade ve sadece yaran var içimde... Hiç kabuk tutmayan bi yaran..
Ama bu yaranın içinde, Aşkım Nefretim Umutlarım Hayallerim Gururum ve Hayatım var.....
KISACASI...! Bu YaRa BiR CaN TaŞıYoR
AMA BEN BÜYÜMEK İSTEMEDİM Kİ
Çocukluğumun şarkısı geldi kulağıma. Yıkılmış gibi oldum, bu çok başkaydı bu çok fazla etki yarattı..Çok canımı yaktı.. Zaman makinesi denen şey tamamen beynimiz. Gitti çocukluğumdan bir hatıraya bıraktı beni. Sanki dışarıdan hadi gel maç yapıyoruz oğlum diyecekler gibi arkadaşlarım. Tamam lan geliyorum patlamayın bekleyin 5 dakika diyecekmişim gibi oluyorum. Maç yaparken hep forvet oynardım asıl mevkim orasıydı, yeri geliyordu kaleci oyuncu oluyordum, yeri geliyor tek başıma defans yapıyordum. Benim oynadığım takımdan olmak isterdi en iyi arkadaşlarım. O yoksa bende yokum misali, saatlerce maç yapardık, kolasına olurdu. Yenen de yenilen de para katışır kola alırdık oturur içerdik. O maçları yaparken de hep korkardık, huysuz bir amca vardı her mahallede olduğu gibi, topumuzu keserdi oynamamıza izin vermezdi.Hiç vazgeçmedik oynamaktan. öyle de inatçıydık, mahalle maçları en güzel maçlarımızdı. Bizim mahallede,rakibin mahallesinde oynardık..Eve gittiğimde annem şuna bak yine terlemiş deyip atletimi değiştirdi. Hep tozdu pantolonum, hep daha yeni giydirdim yine kirletmişsin derdi. Ama hiç umursamazdım top oynamayı o kadar çok seviyordum ki en büyük hayalimdi futbolcu olmaktı, kaderim de yokmuş olamadık, ama en güzel hayalim olarak kalmaya devam etti..İlkokula ilk başladığım gün aklımdan hiç çıkmaz, bütün çocuklar ağlardı annesinden ayrılmamak için ben özellikle anneme git anne dedim, bakın ben büyüğüm sizin gibi ağlamıyorum der gibi. Sonra sonra arkadaşlarımla kaynaşmıştım, 10 dakikalık tenefüste top bulamadığımızda kola kutusuyla oynardık, o kutu o an öyle güzeldiki dünyanın en iyi futbol topu gibiydi bizim için. Peşinden bütün gücümle koşardım, her vurduğumda aklıma babamın oğlum bunu uzun giy,yırtma dediği gelirdi, her vurduğumda onu düşünürdüm ama kendime engel olamazdım..Aşı olduğumuz zaman ilk önce ben vurunmuştum, cesurdum korkmadığımı göstermiştim, annemler gururlansın istedim. Sırf ''Aferin benim oğluma'' desinler diye.. Az başkalarının bahçesine girip meyve yemedik. çıkmayı pek beceremezdim, ağacın en üstüne kadar çıkan arkadaşlarım vardı, kendisi yemez bize toplardı. Öyle masummuşuz ki şimdi farkına varıyorum.Çocuk luğumun en kötü anısı belkide daldan kopardığım meyveyi yıkarken elimi arı sokmasıydı, çok ağlamıştım. Düştüğümde dizimi az kanatmadım, tabi kol dirseğimi de..En büyük acı bunlardı o zaman..Tasolarımız vardı, hep ütüldüm, hiç misket oynamayı beceremedim.Salıncakta sallanmayı da beceremezdim tek başıma, illa birisinin yardımı olacaktı sallayacaktı beni..Akşam ezanı ne zaman okunsun kendimi eve gitmek zorunda hissediyordum. Annem hep ezan okundu yerler mühürlendi derdi o zaman, bende yerlerin mühürlendiğini düşünürdüm. Babamı eve gelecek diye beklerdim, çok heyecanlı bir bekleyişti o..Gelsin de boynuna atlayım bekleyişi, belki gelirken bana bir şey almıştır bekleyişi,eğer biri seni üzdüyse onu şikayet etme bekleyişi..Çünkü baban sana göre dünyanın en güçlü insanı ve her derdine çare olabilecek birisi.. O kadar çok şeyi özlüyorum ki nerden başlayacağımı bilemiyorum bile. Bakkala gittiğimizde Baba şunu al, baba bunu da alsana demeyi, komşuya gidip akşam müsaitseniz annemler size gelecek demeyi, sobanın yanında uyuyakalmayı, uyuyakaldığımda babamın kucağına alıp yatağıma yatırmasını, bir şey istediğimde olmayınca ağlayıp çözülmesini beklemeyi, annemin beni yıkayıp hem de sıcak suyla( çocukluğumun en korkutucu sahnesiydi) sonra sıkı sıkı havlulayıp sobanın yanına göndermesini, babannem namaz kılarken üstüne çıkmayı, küçük şeylerle mutlu olmayı, saflığı, kendimi çok özledim.. Çocukluğum aklıma geldikçe içimi bir hüzün kaplıyor. Bana ait bir şey aslında geçmişim, ama asla tekrar sahip olamayacağım bir şey. Olur ya özlem gidermek için çocukluğunun geçtiği yere gidersin bazen, ama hiçbir şey aynı değildir .Zamanızdaki çoğu bina yıkılmış, yerine yeni binalar dikilmiş, çoğu komşular taşınmış. Mahallenin huysuz amcası çoktan vefaat etmiş. Yeni yeni insanları gördükçe kızarsınız, çocukluğunuzun geçtiği yerdeki başka insanları sinderemezsin. Onların orayı istila ettiğini düşünürsün. Öyle çok şey düşünürsün ki,
sadece düşünürsün.. Sonra gözünden bir damla
yaş düşer bunlar aklına geldikçe, yine
çocukluğunda yaptığın gibi yaparsın. Akan yaşları kazağının koluna silersin ve iç çeker
sin..
SENİ YÜREGİME SAKLASAM YAR!!!!
♥ ♥ SENİ Yüreğime katsam, SAKLASAM !!
¦Bilmem sana “Umut” desem, “Can” desem, “Canım” desem, “Sevgi” desem, “Sevgilim nefesim .desem.. Ne desem az sana… Senin sevgine.. “Sıcağımsın” desem.. Isıt beni hep sevginle. Yanımda ol… Koru kolla beni.. Sar beni tüm üzüntülerime destek ol desem nefesim… Yanı başımda ol… Her zamanki gibi sen ol.. Sevgim açık kollarım gibi… Seni bekliyor. En güzel sözcükleri söylesem. “Gülücük” desem, “Güven” desem, “Huzur” desem “Güzellik” desem..Daha ne diyeyim Bi tanem “AŞKIM” desem… Hepsini desem seni tanımlasam.. Yüreğime katsam.Bir ömür nefesinde olsam, nefesimde olsan bitanem..♥ ♥
BAKIŞLARINDA HAYATA TUTUNUYORUM....
Bakışlarında yaşama tutunuyorum,ellerindeki sıcaklık göğsüme dokundukca içim eriyor.Ömrümden ömür gidiyor başım dönüyor,ama ölmüyor yasamaya çağırıyor beni.Utangaç bakışlar arasında özlemimi gizlemeyen gözlerimle,gözlerinde geziniyorum.Görmezlikten gelmiyor sarılıyor ve kendine çekiyorsun ya,dudakların dudaklarıma dokunmadan önce nefesin dudaklarıma vuruyor ya , offff eriyorum sevgilim.Eriyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)